SOSYAL AĞ SAĞLAYICISI KAVRAMI VE YASAL DEĞİŞİKLİKLER

Sosyal medyaya ilişkin düzenlemeler,  7253 sayılı değişiklik Kanunu ile yasalaşarak 30 Temmuz 2020 tarihli Resmi Gazete´de yayımlanmıştır. Değişiklik Kanunu, sosyal medya mecrasında düzenlemeler getirmekle birlikte, 5651 sayılı Kanun´da pek çok değişikliği de barındırmaktadır. Değişiklik kanununun getirdiği yenilikler özetle şu şekildedir :

·         Yeni bir kavram olarak “Sosyal Ağ Sağlayıcı” ve Yükümlülükleri

5651 sayılı Kanun, internet mecrasında temel olarak içerik, yer ve erişim sağlayıcı kavramlarını açıklamaktaydı. Gerçekleştirilen değişiklikle “sosyal ağ sağlayıcı” yeni bir kavram olarak tanımlanmıştır. Kanuna göre “sosyal ağ sağlayıcı”, sosyal etkileşim amacıyla kullanıcıların internet ortamında metin, görüntü, ses, konum gibi verileri oluşturmalarına, görüntülemelerine veya paylaşmalarına imkân sağlayan gerçek veya tüzel kişileri ifade eder.

Facebook, Twitter gibi günlük ziyaretçi sayısı bir milyon üzerinde olan sosyal ağ platformları bu kapsamda sosyal ağ sağlayıcı olarak kabul edilecek ve kanunun getirdiği yükümlülükleri yerine getirmekle mükellef hale geleceklerdir.

·         Yabancı Sosyal Ağ Sağlayıcılara Temsilci Belirleme Zorunluluğu Getirilmiştir.

5651 sayılı Kanuna eklenen ek madde 4 uyarınca Türkiye´den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurtdışı menşeili sosyal ağ sağlayıcılarının (“Yabancı Sosyal Ağ Sağlayıcı”) en az bir yetkili kişiyi Türkiye´de temsilci olarak belirlemesi zorunlu hale getirilmiştir. Temsilci, yetkili makamlar tarafından gönderilecek iletişimlerin gereğinin yerine getirilmesini ve bireyler tarafından 5651 sayılı Kanun kapsamında yapılacak başvuruların cevaplandırılmasını sağlayacaktır. Temsilcinin Türkiye´de yerleşik tüzel kişi veya Türk vatandaşı gerçek kişi olması zorunluluğu vardır.

Ayrıca Yabancı Sosyal Ağ Sağlayıcıları, temsilcilerinin kimlik ve iletişim bilgilerini Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu´na (BTK) bildirme, iletişim bilgilerini kolayca görülebilecek ve doğrudan erişilebilecek bir şekilde internet sitelerinde bulundurma yükümlülüğü altına girmişlerdir.

Temsilci belirleme ve bildirme yükümlülüğünün ihlal edilmesi halinde, derece derece ağırlaşan yaptırımlarla karşılaşacaklardır. Buna göre öncelikle temsilci belirlemeyen ve/veya bildirmeyen Yabancı Sosyal Ağ Sağlayıcılarına BTK tarafından uyarı mahiyetinde bildirim yapılacaktır. Bildirimden sonra ihlalin devamı halindeyse sırasıyla aşağıdaki yaptırımlar uygulanacaktır:

1.       Bildirim tarihinden itibaren 30 gün içinde yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde 10.000.000 TL(OnMilyonTürkLirası) idari para cezası verilecektir.

2.       İdari para cezasının tebliğinden itibaren 30 gün içinde yükümlülüğün halen yerine getirilmemesi durumunda ek olarak 30.000.000 TL(OtuzMilyonTürkLirası) idari para cezası uygulanacaktır.

3.       İkinci kez verilen idari para cezasının tebliğinden itibaren 30 gün içinde yükümlülüğün halen yerine getirilmemesi durumunda Türkiye´de yerleşik vergi mükelleflerinin ilgili Yabancı Sosyal Ağ Sağlayıcılarına yeni reklam vermesi yasaklanacaktır.

4.       Reklam yasağı kararının verildiği tarihten itibaren 3 ay içinde yükümlülüğün halen yerine getirilmemesi durumunda ilgili Yabancı Sosyal Ağ Sağlayıcılarının internet trafiği bant genişliğinin %50 oranında daraltılması için BTK tarafından Sulh Ceza Hakimliğine başvurulabilecektir.

5.       Bant genişliğinin daraltılmasına dair hakim kararının uygulanmasından itibaren 30 gün içinde yükümlülüğün halen yerine getirilmemesi durumunda ise bant genişliğinin %90 oranına kadar daraltılması için BTK tarafından yeniden Sulh Ceza Hakimliğine başvurulabilecektir.

·         Yayından Çıkarma Taleplerinin Yanıtlanması Yükümlülüğü

Yabancı Sosyal Ağ Sağlayıcıları, 5651 sayılı Kanun´un içeriğin yayından çıkarılmasına ilişkin 9.´uncu ve Özel Hayatın Gizliliğine ilişkin 9/A. maddeleri kapsamında ilgili kişilerden aldıkları talepleri, talep oluşturulmasından itibaren en geç 48 saat içerisinde cevaplamakla yükümlü kılınmışlardır. Talebe olumsuz cevap verilmesi halinde, bu kararın gerekçesinin sunulması zorunludur.  Bu yükümlülüğü yerine getirmeyen sosyal ağ sağlayıcılara BTK tarafından 5.000.000 TL(BeşMilyonTürkLirası) idari para cezası uygulanacaktır.

·         Türkçe Raporlama ve Kendi Sitesinde Yayımlama Yükümlülüğü

Yabancı Sosyal Ağ Sağlayıcıları, kendilerine bildirilen içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararlarının uygulanmasına ve doğrudan ilgilisinden aldıkları taleplere ilişkin istatistiksel ve kategorik bilgileri içeren Türkçe hazırlanmış raporları 6 aylık dönemlerle BTK´ya bildirecektir. Doğrudan ilgili kişilerden alınan taleplere ilişkin rapor, kişisel verilerden arındırılmak suretiyle sosyal ağ sağlayıcının kendi internet sitesinde de yayımlanacaktır. Bu yükümlülüklerini yerine getirmeyen sosyal ağ sağlayıcılara BTK tarafından 10.000.000 TL(OnMilyonTürkLirası) idari para cezası uygulanacaktır.

·         Türkiye´deki Kullanıcı Verilerinin Türkiye´de Barındırılması

Değişiklik Kanunu, kişisel verilerin korunmasına ilişkin çok hassas bir hususu da içerisinde barındırmaktadır. Bu hüküm; Yabancı Sosyal Ağ Sağlayıcıları, “Türkiye´deki kullanıcıların verilerini Türkiye´de barındırma yönünde gerekli tedbirleri alacaktır” şeklinde düzenlenmiştir.

·         Kanun, Sosyal Ağ Sağlayıcılara Uygulanacak İdari Para Cezalarını da Düzenlemiştir

5651 sayılı Kanun´un 8. ve 8/A. maddeleri kapsamındaki içeriğin çıkarılması ve erişimin engellenmesi kararlarına uyulmaması durumunda Yabancı Sosyal Ağ Sağlayıcılarına uygulanacak idari para cezaları 1.000.000 TL(BirMilyonTürkLirası), 8 ve 9. maddeleri kapsamındaki kararlara uyulmaması halinde uygulanacak adli para cezaları ise 50.000 gün (azami 5.000.000 TL[BeşMilyonTürkLirası]) olarak belirlenmiştir. İdari para cezasını gerektiren ihlallerin bir yıl içinde tekrarlanması halinde, cezalar birer kat artırılarak uygulanacaktır.

·         İçeriğin Yayından Çıkarılması

5651 sayılı Kanun´un 8. maddesinde sayılan katalog suçları oluşturan internet içerikleri hakkında erişimin engellenmesi kararı verilebilmekteydi. Değişiklik Kanunu ile yapılan değişiklikler sonucu erişim engellemeyle birlikte veya ayrı olarak içeriğinin yayından çıkarılmasına da karar verilebilecektir.

Benzer şekilde kişilik hakları ihlal edilen bireyler, 5651 sayılı Kanun´un 9. maddesi çerçevesinde sulh ceza hakimliğine başvurarak içeriğe erişimin engellenmesine karar verilmesini talep edebilmekteydi. Yapılan değişiklikler ile suç veya ihlal konusu içeriğin çıkarılmasının mümkün olduğu durumlarda, erişim engellenmesi kararı yerine içeriğin çıkarılması kararının verilmesi imkânı sağlandı. İçeriğin çıkarılması kararları içerik ve yer sağlayıcılar tarafından yerine getirilebileceğinden, bu kararların içerik ve yer sağlayıcılara da bildirilmesi ve bunlar tarafından yerine getirilmesine ilişkin yeni bir yükümlülük getirildi.

Ek olarak, Kanun Değişikliği ile gelen yeni düzenleme uyarınca, içerik ve yer sağlayıcıların da kendilerine iletilen 9. madde kapsamındaki içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararlarının gereğini derhal, en geç 4 saat içinde yerine getirmesi gerektiği açıkça düzenleniyor. Eski düzenlemede ise bu yükümlülük yalnızca erişim sağlayıcılar açısından açıkça mevcuttu.

·         İçeriğin Arama Motorlarında Listelenmemesi Talebi

Değişiklik Kanunuyla birlikte 5651 sayılı Kanun´un 9´uncu maddesine 10. fıkra yeni olarak eklenmiştir.

Buna göre İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik hakları ihlal edilenlerin talep etmesi durumunda hakim tarafından, başvuranın adının arama motorlarında karara konu internet adresleri ile ilişkilendirilmemesine karar verilebilecektir. Bu kapsamda içerik ve yer sağlayıcının içeriği yayından çıkarması talebine ilaveten içerikle ilgili arama motoru sonuçlarının da yayından çıkarılması talebinde bulunulması mümkünleşmiştir.

·         Gerçekleştirilen Değişikliklerin Yürürlük Tarihi

Temsilci belirleme dahil Yabancı Sosyal Ağ Sağlayıcıların yükümlülükleri 1 Ekim 2020 tarihinde yürürlüğe girecektir. Değişiklik Kanunu kapsamındaki ‘´içeriğin yayından çıkarılması´´ dahil diğer değişiklikler ise 31 Temmuz 2020 itibariyle yürürlüğe girmiştir.

·         Değişikliklerin Getirecekleri ve Uygulamada Nasıl Karşılık Bulacağı Süreç İçinde Anlaşılabilecektir.

Her ne kadar ifade özgürlüğünün gereğinden fazla sınırlandırıldığı tartışmalarına mahal verse de sosyal medyanın özel yasal düzenlemelere tabi tutulması yalnızca Türkiye´de değil birçok Avrupa ülkesinde de gerçekleştirilmiştir. Nitekim ortak çözüm yaklaşımının sosyal medya şirketleriyle bir “muhataplık ilişkisi” kurulması gerekmektedir. Aksi takdirde paylaşılan içeriğin akıbeti Yabancı Sosyal Ağ Sağlayıcı´nın insiyatifine terk edilmiş olacak ve Sosyal Ağ Sağlayıcının sorumluluğuna gidilemeyecektir. Bu bakımdan değişikliklerle, Sosyal Ağ Sağlayıcıları muhatap alınmış, sorumluluklarına gidilebilecek bir mekanizma içerisine dahil edilmek istenmişlerdir.

5651 sayılı Kanun´unda sosyal ağlar değişiklik öncesinde “yer sağlayıcı” tanımı içerisinde kanun kapsamına girmekteydi. Değişikliklerle birlikte Sosyal Ağ Sağlayıcı kavramına yer verilerek idari ve adli para cezaları önemli ölçüde artırılmış ve Yabancı Sosyal Ağ Sağlayıcılarının Türkiye´de iletişim kanalları/temsilcilik açmaları zorunlu hale getirilmiştir. Bunun yanında negatif eleştiri olarak;  Yabancı Sosyal Ağ Sağlayıcıları için öngörülen en üst kademe cezalar bir hayli ağırdır. Ayrıca, bant genişliğinin %90 oranında daraltılması, uygulamada ilgili sosyal ağa erişimin engellenmesine eş değer olacaktır.

Av. Hakan KARABULUT

YÜKSEL GÖKÇE HUKUK BÜROSU